Kan Nedir?

 Kan vücutta kardiovasküler sistem dediğimiz  kalp ve damarlardan oluşan "dolaşım" sistemi içerisinde dolaşan plazma ve kan hücrelerinden oluşan bir yapıdır.

Bu sistemde ; Kalp , atardamarlar , toplardamar ve kılcal damarlarda bulunur.
Resimde atardamarlar kırmızı ve toplardamarlar mavi renk ile gösterilmiştir.

Kalp bir pompa görevi yaparak kanı tüm vucutta dolaşmasını sağlar.

Damarlar kanın dolaşması için özelleşmiş yapılardır. Kanın tüm dokulara taşınmasından sorumludurlar.

 

Kan kabaca plazma dediğimiz sıvı ve şekilli elementlerden oluşur. Pıhtılaşması engellenmiş olan bir tüp kan santrifüj edilirse altta kırmızı küreler ve üstte plazma olmak üzere iki ana kısma ayrılır. Arada kan pulcukları (platelet-trombosit)  ve beyaz kürelerden oluşan çok ince bir hat kalır bu hatta " buffy coat" adı verilir.

Plazma kanın yaklaşık % 55’ini oluşturur. Plazma içerisinde ; su , proteinler , ve diğer suda çözünen maddeler bulunur.

Kan plazma ve plazma içinde yüzen hücrelerden oluşur. Plazma büyük oranda, içinde birçok kimyasalın çözünmüş durumda bulunduğu sudan oluşmaktadır. Bu kimyasallar

• Albumin gibi proteinler, aşılama sonrasında vücut tarafından oluşturulan antikorları da içine alan antikorlar (poliovirus antikorları gibi) ve pıhtılaşma faktörleri
• Tiroid hormonları gibi hormonlar
• Demir, kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyum gibi mineraller
• Folat ve B12 gibi vitaminler.
Plazma içinde yüzen hücreler kırmızı küreler, plateletler ve beyaz kürelerdir (nötrofiller, eozinofiller, bazofiller, monositler ve lenfositler).

Kırmızı Küreler :


Kırmızı küreler , aynı zamanda eritrositler olarak ta bilinir. İngilizce olarak "Red Blood Cells" isimlendirilirler. Bu nedenle bazen testlerde kısaca "RBC" olarak yazılırlar.Kırmızı küreler kanın yaklaşık %40-45’ini oluşturmaktadır. büyüklükleri 8 mm  kadar olup mm3’te 4-6 milyon kadar bulunurlar .Bu hücreler akciğerlerden oksijeni alan ve oksijeni tüm vücutta hücrelere dağıtan bir protein olan hemoglobinle doludur.Hemoglobin ortasında bir demir yapısı içeren protein içerir. Bu yapı KK’nın dokulara akciğerlerden oksijen ve tekrardan oluşan karbondioksidi taşımasını temin eder

Beyaz Küreler nelerdir?


Beyaz küreler , aynı zamanda lökösit olarak bilinir. İngilizce olarak "White Blood Cells" olarak yazılır. Testlerde "WBC" olarak kısaltılabilir. Görevleri vücudun enfeksiyonlara karşı savunulmasıdır. Değişik türde BK mevcuttur. Her hücre değişik bir şekilde savaşır. Birkaç sınıflaması vardır.



 

Tek çekidekli Hücreler (Mononükleer)
-Lenfosit ( B ve T)
-Monosit

 
Parçalı çekirdekli Hücreler
-Nötrofil
-Bazofil
-Eozinofil



• Nötrofiller ("polimorfonükleer lökositler," PMN" veya "poliler" olarak da adlandırılır) ve monositler beyaz kürelerdir. Bu hücreler  "fagositler"(yiyici hücreler) olarak adlandırılır, çünkü bakteriler veya fungusları yer ve onları öldürürler. Kırmızı küreler ve plateletlerin aksine beyaz küreler kanı terk ederler ve istilacı organizmaları yiyecekleri ve enfeksiyonla mücadeleye yardım edecekleri dokulara girerler. Eozinofiller ve bazofiller allerjenlere cevap veren diğer iki beyaz küre tipidir.
• Bir diğer beyaz küre tipi olan lenfositlerin çoğu lenf nodları, dalak ve lenfatik kanallarda bulunur, fakat bazıları kana girer. Üç büyük lenfosit tipi vardır: T hücreleri, B hücreleri ve doğal öldürücü hücreler. Bu hücreler immün sistemin anahtar parçalarıdır.

• Plateletler  (Kan Pulcukarı ) kırmızın kürelerin onda biri boyutunda küçük hücre parçacıklarıdır ve vücuttaki yaralanma bölgesinde kanamayı durdurmaya yardım ederler. Örneğin bir kişide kesik oluştuğunda kan taşıyan damarlar yırtılıp açılır. Plateletler damarın yırtık yüzeyine tutunur, birlikte kümelenir ve kanama bölgesini tıkarlar. Daha sonra katı bir pıhtı oluşur. Ardından pıhtı bölgesinde damar iyileşmesi gerçekleşir ve damar normal durumuna döner.